Okuyacağınız yazıyı, bir dergi için yazmıştım. Dergi kapanınca da elimde kaldı. Sonra, sonra bir blog açmış olduğumu hatırladım. Ve tabii her yere maydanoz olduğum için de blogta yayınlamaya karar verdim....
Kürk Mantolu Madonna…Türk edebiyatının kült eserlerinden
sayılan roman, bugüne kadar 83 baskı yaptı. Bir tablodan yola çıkarak yazılan
bu eserde, biz de Kürk Mantolu Madonna ya da romanın esas kadını Maria Puder’in
kendi portresini çizdiği tablosunun izini sürdük…Ve taa 1517 tarihine kadar
gittik..
Ayşe Dural
Geçtiğimiz kış bir kitap hiç alışık
olmadığımız şekilde magazin dünyasında yer aldı. Edebiyatımızın en önemli
yazarlarından Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna isimli kitabı.
Okumayanlarınız varsa şiddetle tavsiye ederiz. Yapı Kredi Yayınları (YKY)’den
yayınlanan kitap 83 baskı yaptı hala da yeni baskıları yapılıyor.
Türkiye’de 1943 yılında basılan kitap, 1920’lerde Almanya’ya okumaya giden Raif Efendi’nin burada tanıştığı Maria Puder’e duyduğu
büyük aşkı konu alıyor.
‘Kürk Mantolu Madonna’ romanının baş
karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi'dir. Raif Efendi içine kapanık,
melankolik, sessiz ve dış dünyaya uyum sağlayamamış bir karakterdir. Hayatı
boyunca birçok şeye boyun eğmiş, haksızlığa uğradığında bile buna karşı
koyamamıştır. Sevmediği bir
kadınla evlenmiştir, bir ailesi vardır. Kendi hayatına kendi yön verememiş,
başkalarının istediği bir insan olarak hayatını sürdürmüştür. Hayatında
gerçekten yaşadığını hissettiği sadece bir anısı olmuştur ve bunu günlüğüne
aktarmıştır. Ve işte onun başlangıç yeri de
Berlin’de National Galeri’dir. Yıl 1920’lerdir…
Kimdir bu Kürk Mantolu Madonna?
“Kürk Mantou
Madonna”da romanın erkek kahramanı Raif Bey
galeride gördüğü ve kürk manto giymiş bir kadının
resmedildiği tablo karşısında hislerini şöyle anlatıyor: “Büyük salonun kapıya
yakın bir duvarının önünde birden bire durdum. O andaki hislerimi, bilhassa
aradan bu kadar seneler geçtikten sonra anlatmama imkan yok. Yalnız orada kürk
mantolu bir kadın portresinin önünde mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum.” Ve
devam ediyor: “Yabankedisi derisinden bir kürkün içinde, gölgede kalmasına
rağmen donuk beyaz rengi belli olan küçük bir boyun parçası, bunun üzerinde,
hafifçe sola dönmüş beyzi bir insan yüzü vardı.”
Raif Bey, serginin kataloğunu inceler ve tablonun numarasını
hizasında şu 3 kelimeyi okur: Maria Puder Selpbsportrat. Romanımızda Raif Bey,
Berlin’de bir gazetede gezdiği sergiyle ilgili eleştiri yazısında, Kürk Mantolu
Madonna’nın esas kadını ressam Maria Puder’in kürk bir manto içinde kendini
çizdiği “Kendi Tablosu”nun Andrea del Sarto’nun Madonna delle Arpie
tablsoundaki Meryem Ana tasvirine insanı şaşırtacak kadar çok benzediğini okur.
Sabahattin Ali’nin, Raif Bey ile Maria Puder’in marazi aşk
öyküsünün devamını okumayanlar kitabı edinerek öğrenebilir. Biz okuyanlar ve
okumayanlar için “Kürk Mantolu Madonna” ya yani bir romana esin kaynağı olan
Andreas del Sarto’nun tablosunun peşine düşelim.
Floransalı ressamın
Maddona’sı
Önce ressamdan başlayalım. 1486-1531 tarihleri arasında
yaşamış olan Floransalı Andrea del Sarto tam bir İtalyan Rönesansı ressamıydı. Babası terzi olduğu
için, adına ek olan Sarto (terzi) lakabını almıştır. Bir kuyumcuda eğitimine
başladığında resim üzerine becerisi bir ressamın dikkatini çeker ve ona ders
vermeye başlar, daha sonra da kendisini İtalyan Rönesans’ı ressamlarından Piero
di Cosimo’nun yanına yerleştirir. Del Sarto daha sonra İtalyan ressam
Franciabigio ile bir süre çalışır, fakat Leonardo, Michelangelo ve Fra
Barolommeo’yu örnek alıp, onların tarzlarının orijinalliğinden uzak kalmayarak,
renkleri daha güçlü vurgulayıp kendine uyarlayarak çalışmayı tercih etmiştir.
Michelangelo hayranlığı ile yetişen Sarto, Floransa’nın en
iyi desencisi olarak kabul edilmiştir. Sanat tarihindeki yeri Rönesans ile
Manyerizm arasında olan Sarto, Manyerizm’in ve Barok’un da öncüsüdür. Başlıca
eserlerindan biri sayılan ve 1517 yılında çizdiği Madonna delle Arpie (Madonna
of the Harpies) ressamın Yüksek Rönesans sanatına yaptığı büyük katkı olarak gösterilen
resmidir.
Andrea Del Sarto'nun tarihte
en önemli ve en bilinen tablosu Madonna
Delle Arpie, ressamın en iyi boyadığı eseri kabul edilmiştir. Bakire
Meryem'i bir kaide üzerinde elinde çocukla tasvir eden tabloda
iki aziz ve melekler de bulunmaktadır. Yüksek rönesans döneminde
güzellik ve saflığın Madonna ile eşleştirilmesi ve dönemin tablolarında
Madonna'yı sık sık görmek mümkündür. Madonna Delle Arpie
tablosu bir manastır için yapılmış olup şimdi dünyanın en eski ve ünlü sanat
müzesi olan Floransa'daki Uffizi'de sergilenmektedir. Sabahattin
Ali, kahramanı Raif Bey’e romanda şu şekilde tasvir ettiriyor tabloyu:
Kucağında mukaddes çocuğu ile yüksekçe bir yerde oturan, sağındaki sakalı
erkekle solundaki genci hiç fark etmiyormuş gözlerini yere diken bu Madonna’nın
yüzü başını tutuşu, bakışlarında ve dudaklarında apaçık görünen melal ve
kırgınlık ifadesi dün gördüğüm tabloya benziyordu……İki tarafında ibadet eder
gibi duran azizlere değil, kucağındaki Mesih’e değil, hatta gökyüzüne de değil,
toprağa bakıyor ve muhakka ki bir şeyler görüyordu.” Kendi resmini yapan ressam
işte bu tablodaki Madonna’ya benziyordu…
Kürk
Mantolu Madonna hakkında bilmeniz gerekenler
1) Raif
Efendi'nin içsel yolculuğunu aşk ile sarıp sarmalayarak okuyucuya sunan roman,
ilk olarak 1940 yılında Hakikat gazetesinde “Büyük Hikaye” başlığı
altında 48 bölüm olarak yayımlandı, sonra 1943 yılında Remzi Kitabevi tarafından
basıldı.
2) Kürk
Mantolu Madonna’, 2016 yılı başında İngiliz yayıncı Penguin’in "Modern
Klasikler" serisi arasında yer aldı. Penguin Yayınevi'nin Modern
Klasikler Serisi kapsamında Maureen Freely ve Alexander Dawe tarafından
geçtiğimiz mayıs ayında çevrilen ‘Kürk Mantolu Madonna', 73 yıl sonra ilk kez
İngilizceye çevrilmiş oldu.
3) ‘Kürk
Mantolu Madonna’nın ONK Ajans aracılığıyla bugüne dek İngilizce (Madonna in a
Fur Coat), Almanca (Dörlemann), Fransızca (Le Serpent a Plumes), Rusça (Ad
Marginem Press), Hırvatça (Hena Com), Arapça (Sphinx) ve Arnavutça (Shkupi)
yayımlandı; İspanyolca (Salamandra), İtalyanca (Scritturapura), Hollandaca
(Verlag Van Gennep) ve Gürcüce (Ustari) baskıları da yayına hazırlanıyor.
4) 1983’ten
bu yana Yapı Kredi Yayınları’nın bastığı ‘Kürk Mantolu Madonna’, yayınevine
geçtiği günden bu yana on binlerce sattı. Hala popülerliğini koruyan Türk
edebiyatının başyapıtı, ayda ortalama 10-15 bin arasında satmaya devam ediyor.