13 Haziran 2017 Salı

Romanın izinde bir tablo, tablonun izinde bir roman: Kürk Mantolu Madonna

Okuyacağınız yazıyı, bir dergi için yazmıştım. Dergi kapanınca da elimde kaldı. Sonra, sonra bir blog açmış olduğumu hatırladım. Ve tabii her yere maydanoz olduğum için de blogta yayınlamaya karar verdim.... 

Kürk Mantolu Madonna…Türk edebiyatının kült eserlerinden sayılan roman, bugüne kadar 83 baskı yaptı. Bir tablodan yola çıkarak yazılan bu eserde, biz de Kürk Mantolu Madonna ya da romanın esas kadını Maria Puder’in kendi portresini çizdiği tablosunun izini sürdük…Ve taa 1517 tarihine kadar gittik..
Ayşe Dural

Geçtiğimiz kış bir kitap hiç alışık olmadığımız şekilde magazin dünyasında yer aldı. Edebiyatımızın en önemli yazarlarından Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna isimli kitabı. Okumayanlarınız varsa şiddetle tavsiye ederiz. Yapı Kredi Yayınları (YKY)’den yayınlanan kitap 83 baskı yaptı hala da yeni baskıları yapılıyor.
Türkiye’de 1943 yılında basılan kitap, 1920’lerde Almanya’ya okumaya giden Raif Efendi’nin burada tanıştığı Maria Puder’e duyduğu büyük aşkı konu alıyor. 

 ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanının baş karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi'dir. Raif Efendi içine kapanık, melankolik, sessiz ve dış dünyaya uyum sağlayamamış bir karakterdir. Hayatı boyunca birçok şeye boyun eğmiş, haksızlığa uğradığında bile buna karşı koyamamıştır. Sevmediği bir kadınla evlenmiştir, bir ailesi vardır. Kendi hayatına kendi yön verememiş, başkalarının istediği bir insan olarak hayatını sürdürmüştür. Hayatında gerçekten yaşadığını hissettiği sadece bir anısı olmuştur ve bunu günlüğüne aktarmıştır. Ve işte onun başlangıç yeri de Berlin’de National Galeri’dir. Yıl 1920’lerdir…

Kimdir bu Kürk Mantolu Madonna?
 “Kürk Mantou Madonna”da romanın erkek kahramanı Raif Bey
galeride gördüğü ve kürk manto giymiş bir kadının resmedildiği tablo karşısında hislerini şöyle anlatıyor: “Büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birden bire durdum. O andaki hislerimi, bilhassa aradan bu kadar seneler geçtikten sonra anlatmama imkan yok. Yalnız orada kürk mantolu bir kadın portresinin önünde mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum.” Ve devam ediyor: “Yabankedisi derisinden bir kürkün içinde, gölgede kalmasına rağmen donuk beyaz rengi belli olan küçük bir boyun parçası, bunun üzerinde, hafifçe sola dönmüş beyzi bir insan yüzü vardı.”

Raif Bey, serginin kataloğunu inceler ve tablonun numarasını hizasında şu 3 kelimeyi okur: Maria Puder Selpbsportrat. Romanımızda Raif Bey, Berlin’de bir gazetede gezdiği sergiyle ilgili eleştiri yazısında, Kürk Mantolu Madonna’nın esas kadını ressam Maria Puder’in kürk bir manto içinde kendini çizdiği “Kendi Tablosu”nun Andrea del Sarto’nun Madonna delle Arpie tablsoundaki Meryem Ana tasvirine insanı şaşırtacak kadar çok benzediğini okur.

Sabahattin Ali’nin, Raif Bey ile Maria Puder’in marazi aşk öyküsünün devamını okumayanlar kitabı edinerek öğrenebilir. Biz okuyanlar ve okumayanlar için “Kürk Mantolu Madonna” ya yani bir romana esin kaynağı olan Andreas del Sarto’nun tablosunun peşine düşelim.
Floransalı ressamın Maddona’sı
Önce ressamdan başlayalım. 1486-1531 tarihleri arasında yaşamış olan Floransalı Andrea del Sarto  tam bir İtalyan Rönesansı ressamıydı. Babası terzi olduğu için, adına ek olan Sarto (terzi) lakabını almıştır. Bir kuyumcuda eğitimine başladığında resim üzerine becerisi bir ressamın dikkatini çeker ve ona ders vermeye başlar, daha sonra da kendisini İtalyan Rönesans’ı ressamlarından Piero di Cosimo’nun yanına yerleştirir. Del Sarto daha sonra İtalyan ressam Franciabigio ile bir süre çalışır, fakat Leonardo, Michelangelo ve Fra Barolommeo’yu örnek alıp, onların tarzlarının orijinalliğinden uzak kalmayarak, renkleri daha güçlü vurgulayıp kendine uyarlayarak çalışmayı tercih etmiştir.
Michelangelo hayranlığı ile yetişen Sarto, Floransa’nın en iyi desencisi olarak kabul edilmiştir. Sanat tarihindeki yeri Rönesans ile Manyerizm arasında olan Sarto, Manyerizm’in ve Barok’un da öncüsüdür. Başlıca eserlerindan biri sayılan ve 1517 yılında çizdiği Madonna delle Arpie (Madonna of the Harpies) ressamın Yüksek Rönesans sanatına yaptığı büyük katkı olarak gösterilen resmidir.

Andrea Del Sarto'nun tarihte en önemli ve en bilinen tablosu Madonna Delle Arpie, ressamın en iyi boyadığı eseri kabul edilmiştir. Bakire Meryem'i bir kaide üzerinde elinde çocukla tasvir eden tabloda iki aziz ve melekler de bulunmaktadır. Yüksek rönesans döneminde güzellik ve saflığın Madonna ile eşleştirilmesi ve dönemin tablolarında Madonna'yı sık sık görmek mümkündür. Madonna Delle Arpie tablosu bir manastır için yapılmış olup şimdi dünyanın en eski ve ünlü sanat müzesi olan Floransa'daki Uffizi'de sergilenmektedir. Sabahattin Ali, kahramanı Raif Bey’e romanda şu şekilde tasvir ettiriyor tabloyu: Kucağında mukaddes çocuğu ile yüksekçe bir yerde oturan, sağındaki sakalı erkekle solundaki genci hiç fark etmiyormuş gözlerini yere diken bu Madonna’nın yüzü başını tutuşu, bakışlarında ve dudaklarında apaçık görünen melal ve kırgınlık ifadesi dün gördüğüm tabloya benziyordu……İki tarafında ibadet eder gibi duran azizlere değil, kucağındaki Mesih’e değil, hatta gökyüzüne de değil, toprağa bakıyor ve muhakka ki bir şeyler görüyordu.” Kendi resmini yapan ressam işte bu tablodaki Madonna’ya benziyordu…


Kürk Mantolu Madonna hakkında bilmeniz gerekenler

1)      Raif Efendi'nin içsel yolculuğunu aşk ile sarıp sarmalayarak okuyucuya sunan roman, ilk olarak 1940 yılında Hakikat gazetesinde “Büyük Hikaye” başlığı altında 48 bölüm olarak yayımlandı, sonra 1943 yılında Remzi Kitabevi tarafından basıldı.
2)      Kürk Mantolu Madonna’, 2016 yılı başında İngiliz yayıncı Penguin’in "Modern Klasikler" serisi arasında yer aldı. Penguin Yayınevi'nin Modern Klasikler Serisi kapsamında Maureen Freely ve Alexander Dawe tarafından geçtiğimiz mayıs ayında çevrilen ‘Kürk Mantolu Madonna', 73 yıl sonra ilk kez İngilizceye çevrilmiş oldu.
3)      ‘Kürk Mantolu Madonna’nın ONK Ajans aracılığıyla bugüne dek İngilizce (Madonna in a Fur Coat), Almanca (Dörlemann), Fransızca (Le Serpent a Plumes), Rusça (Ad Marginem Press), Hırvatça (Hena Com), Arapça (Sphinx) ve Arnavutça (Shkupi) yayımlandı; İspanyolca (Salamandra), İtalyanca (Scritturapura), Hollandaca (Verlag Van Gennep) ve Gürcüce (Ustari) baskıları da yayına hazırlanıyor.

4)      1983’ten bu yana Yapı Kredi Yayınları’nın bastığı ‘Kürk Mantolu Madonna’, yayınevine geçtiği günden bu yana on binlerce sattı. Hala popülerliğini koruyan Türk edebiyatının başyapıtı, ayda ortalama 10-15 bin arasında satmaya devam ediyor.